asudebekleyis
Selamun Aleyküm...
Sitemize Hoşgeldiniz...
Saygılarımızla; Islami Forum asudebekleyis
İslami konularda her türlü bilgiyi bulabileceğiniz islami forum Yönetimi

Join the forum, it's quick and easy

asudebekleyis
Selamun Aleyküm...
Sitemize Hoşgeldiniz...
Saygılarımızla; Islami Forum asudebekleyis
İslami konularda her türlü bilgiyi bulabileceğiniz islami forum Yönetimi
asudebekleyis
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

asudebekleyis


Bağlı değilsiniz. Bağlanın ya da kayıt olun

İslam'da Cihad Nedir, Nasıl Yapılmalıdır?

2 posters

Aşağa gitmek  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

1İslam'da Cihad Nedir, Nasıl Yapılmalıdır? Empty İslam'da Cihad Nedir, Nasıl Yapılmalıdır? Salı Mayıs 26, 2009 5:32 pm

haydar

haydar
Admin

Cihadı, başkalarını zorla İslam’a sokma şeklinde anlatıyorlar. İslam’da cihat nedir? Nasıl yapılmalıdır?


•••

Cihat, cidal ve kıtal birbirine yakın gibi görünürler ama aralarında belirgin farklar vardır. Kıtalde savaşmak, katledip öldürmek esastır. Cidal, bir üstünlük kavgası, menfaat çekişmesi, galibiyet mücadelesidir. Cihat ise “gayret etmek, ceht etmek, olanca gücünü ve kuvvetini sarf etmek” demektir. Fakat, cihatta bir şart var ki onu diğerlerinden net biçimde ayırır; “fisebilillah” yani ALLAH yolunda olma şartı; Kur’an namına ve İslâm uğrunda olma şartı. “Savaş ve cidal” ancak bu şartın gerçekleşmesi halinde “cihat” olurlar.

Cihadı doğru değerlendirmemizi sağlayan bir İlâhî irşat:

“Ey iman edenler! Sizleri acıklı bir azaptan kurtaracak bir ticaret göstereyim mi? ALLAH ve Resulüne iman edip, mallarınız ve canlarınızla ALLAH yolunda cihat edersiniz.” (Saf Sûresi, 10-11)

Demek ki cihatta gaye, âhiretimiz için bir ticaret yapmaktır. Cihadın bazı külfet ve meşakkatleri olsa da bunlar insanın o acıklı azaptan kurtulması yanında hafif kalırlar.

O halde, cihat başkalarını öldürüp Cehenneme göndermek için değil, nefsimizi ve diğer nefisleri Cehennemden kurtarmak için yapılır.

Cihat, bu yönüyle, insan kurtarma savaşının adıdır.

“Sulh hayırdır.” (Nisa Sûresi, 128) emrini alan ALLAH Resulü (asm.) insanları durmadan hidayete çağırmış bu çağrıya karşı çıkanların zulüm ve işkencelerine uzun süre sabırla karşı koymuş ve daha sonra İlâhi fermanla kendisine savaş izni verilmiş.

Harp eden mü’minlere malî destek sağlamak cihat olduğu gibi, sulh zamanında bir kısım malını insanlık âleminin ebedî saadeti için harcamak da büyük bir cihattır.

Harbe iştirak etmek cihat olduğu gibi, insanların iman şerefine kavuşmaları ve müminlerin günah ve isyandan kurtulmaları için bir şeyler yapmak, bu hususta kafa yormak, mesai harcamak da cihattır.

Böyle ulvî bir gaye taşımaksızın sadece ülkeler fethetmek, insanlara hükmetmek ve lüks içinde yaşamak gibi fâni hedeflere yönelik savaşlar “fisebilllah” şartını taşımadıkları için cihat değildirler.

Harpte maksat ne olmalıdır? Bu sorunun cevabını iki maddede özetleyebiliriz: “Bize saldıran yahut saldırıya hazırlanan düşmana karşı kendimizi müdafaa etmek” ve “ Zâlim devletlerle savaşarak, insanlığa hürriyet ve hidayet yolunu açmak.”

“Dinde zorlama yoktur.” (Bakara Sûresi, 256) Ancak, Cennet yolunu zorla kapamak isteyenlerle de savaşmak gerekir. Eğer birtakım insanların hak ve hakikate ermesine bir başka grup engel oluyorlarsa bunlarla savaş etmek de cihattır. Bunda başarı sağlandıktan sonra kişi inancında serbest bırakılır. Dilerse İslâm’ı kabul eder, dilerse kendi dininde yaşamaya devam eder. İkinci yolu tercih ederse cizye verir. Bu vergi, savaşlara katılmamanın ve İslâm ülkesinde her türlü can ve mal güvenliği içinde yaşamanın bedelidir.

Elmalılı Hamdi Yazır, savaşı, “harb-i ıslâh ve harb-i ifsad” diye ikiye ayırır ve müminlere emredilen harbin “ıslâh harbi” olduğunu beyan eder. Cihada çıkan müminleri de “azaba müstehak olan bir kavme Hakk namına azab vermeye memur bir el” olarak görür.

O halde, savaşı bir ibadet anlayışıyla yapmak ve bu ibadetin kaidelerine de en ince teferruatına kadar uymak gerekiyor:

“Antlaşma yaptığınızda Allah’ın ahdini yerine getirin.” (Nahl Sûresi, 91) emrine uyulacaktır. “Size savaş açanlarla ALLAH yolunda çarpışın. (Allah’ın koyduğu) Sınırları aşmayın. Çünkü ALLAH, haddi aşanları sevmez.” (Bakara Sûresi, 190) fermanına kulak verilecek, his ve hevese kapılmaktan, aşırı gitmekten sakınılacaktır.

Kadın, çocuk, ihtiyar gibi harbe iştirak etmeyenlere ilişilmeyecektir.

Ve böyle nice kurallara aynen uyulacaktır. Cihadın en büyüğü en büyük düşmana karşı yapılanıdır.

“Senin en zararlı düşmanın nefsindir.” hadis-i şerifi bu büyük düşmanı “nefis” olarak belirler.

Tebük seferi dönüşünde ALLAH Resulünün (asm.) mübarek ağzından dökülen şu hikmet çağlayanı bizim için ne büyük derstir:

“Küçük cihattan büyük cihada döndük.”

Nefisle cihat, gerçekten, büyük cihattır. Her anımız bu cihatla geçer. Bir anlık gafletimiz bize çok pahalıya mal olabilir. Maddî cihat ise sürekli değildir. Sulh zamanında müminler bu cihatla mükellef tutulmazlar.

Haricî düşmana mağlûp olmak insana ya şehitlik, ya gazilik kazandırır. Nefisle mücadele ise öyle değildir. Bu savaş mutlaka kazanılmalıdır, mağlubiyetin sonu cehennem azabıdır.

Nefis denilince akla hemen şeytan gelir.

“Şeytan, sizin için bir düşmandır. Siz de onu düşman tutunuz.” (Fatır Sûresi ,6)

“Şeytanın adımlarına uymayın (arkasından gitmeyin). Çünkü o sizin için apaçık düşmandır.” (Bakara Sûresi, 168)

Demek oluyor ki, en büyük cihat nefisle ve şeytanla yapılan cihattır. Düşmanla yapılan harpler ancak üçüncü sırada yer alır.




Mehmet Kırkıncı

http://www.asudebekleyis.yetkinforum.com

dreamliner47

dreamliner47

EVET ÇOK DOĞRU CİHAT NEFİSLA YAPILMADIKÇA NEFİS MAĞLUP EDİLMEDİKÇE ÇİHAT ASLA DÜŞMANLA YAPILAMAZ

haydar

haydar
Admin

dreamliner47 demiş ki:EVET ÇOK DOĞRU CİHAT NEFİSLA YAPILMADIKÇA NEFİS MAĞLUP EDİLMEDİKÇE ÇİHAT ASLA DÜŞMANLA YAPILAMAZ
Suspect

http://www.asudebekleyis.yetkinforum.com

Sayfa başına dön  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz