Hayra ve barışa yönelik işler yapmak, insanlara doğru ve güzeli göstererek tavsiyelerde bulunmak, güzel sözle öğüt vererek hatırlatmak, Kur’an-ı Kerim ayetlerini öğrenmek, peygamberimizin ve tüm peygamberlerin güzel ahlaklarından ve üstün davranışlarından feyiz alarak insanlara örnek olmak her müminin üzerine düşen önemli bir vazifedir. En başta nefislerimizi terbiye etmeli, dosdoğru olmalı ve insanlara da doğruyu göstermeye çalışmalıyız. Bunu yaparken çeşitli zorluk ve sıkıntılarla, çevresel baskı ve memnuniyetsizliklerle karşı karşıya kalabiliriz. Ancak yılmadan, heyecanımızı yitirmeden var gücümüzle hayırlı işlerde yarışırcasına didinip uğraşmalıyız. İnsanların pek çoğu kendilerini rahatsız edecek ve dünya hayatındaki başıboş yaşantılarını sorgulatacak öğüt ve tavsiyeler karşısında tepki gösterip ters davranabilir. Hatta uyarılarınızdan dolayı sizi azarlayıp kırabilir de. Sabırlı olmak, kararlı olmak güzel düşünüp güzel davranarak anlayışlı olmak bu kişiler üzerinde önemli katkılar sağlayacaktır. Şayet etrafımızdaki insanları gerçekten sevip sayıyorsak onlara birtakım gerçekleri hatırlatmaktan ve gerektiğinde onları uyarmaktan çekinmemeliyiz. Zira çok sevdiğimiz bir kişi ahiretini yitiriyor dünya sermayesini boş amaçlar uğruna tüketiyor olabilir. Bu insanlara olan gerçek sevgimiz onların bu dünyasından çok ahireti için endişe ettiğimiz zaman ortaya çıkacaktır. Onları kırıp incitmeden samimi ve gönülden uyarılarla doğruya sevk etmeye çalışmalıyız. Hz. Musa’ya Firavun’a giderken dahi yumuşak ve tatlı söz söylemesi buyrulduğunu hatırlayıp dini emir ve gerçekleri anlatıp tavsiye ederken çok titiz ve hassas olmamız gerektiğini unutmamalıyız. Hayatımız boyunca uğraşıp tek bir kişiyi dahi dine ve hayırlı işlere yöneltemeyebiliriz. Ancak şunu bilmemiz gerekmektedir ki bize düşen hayra ve barışa yönelik ameller sergileyip örnek olmak ve çevremize tavsiyelerde bulunmaktır. Biz ne kadar isteyip uğraşsak da hidayeti verecek olan Allah’tır. Bu yüzden biz kendi üzerimize düşen vazifeleri yapıp hayırlısı için Allah’a dua etmeliyiz.
İnsanlara tavsiyelerde bulunup öğüt vermekten çekinmeyelim. Olabilir ki yüce Allah’ın tek bir ayeti bile bir insanın üzerinde derin tesirler bırakabilir. Hemen olmasa da hayatının ilerleyen yıllarında bazı gerçekleri görmesini kolaylaştırabilir.
Hatırlat/öğüt ver; çünkü hatırlatıp öğüt vermek müminlere yarar sağlar. Zariyat Suresi Ayet 55.
İnsanlara iyiyi ve güzeli emredip de öz benliklerinizi unutuyor musunuz? Üstelik de Kitap’ı okuyup durmaktasınız. Hala aklınızı kullanmayacak mısınız? Bakara Suresi Ayet 44.
Görmedin mi ki, ALLAH nasıl bir örnek vermiştir: Güzel bir söz, güzel bir ağaç gibidir ki, onun kökü sabit, dalı ise göktedir. Rabbinin izniyle her zaman yemişini verir. ALLAH insanlar için örnekler verir; umulur ki onlar öğüt alır düşünürler. İbrahim Suresi Ayet 24-25.
Bu, insanlara bir açıklama, korunup sakınanlara da bir öğüt ve kılavuzdur. Ali İmran Suresi Ayet 138.
Rabbinin yolu işte budur; dosdoğru, kıvamında… Biz öğüt alan bir topluluğa ayetleri ayrıntılı bir biçimde açıkladık. En’am Suresi Ayet 126.
Bir kitaptır bu; sana indirildi, onunla uyarıda bulunasın diye ve inananlar için bir öğüt ve düşündürme olarak… O halde, bundan dolayı göğsünde bir sıkıntı olmasın. Rabbinizden size indirilene uyun; O’nun berisinden bir takım velilerin ardına düşmeyin! Siz ne kadar da az öğüt alıyorsunuz! Araf Suresi Ayet 2-3.
Biz bu Kur’an’ı sana, zahmet çekesin, bedbaht olasın diye indirmedik; Saygıyla ürperene bir hatırlatma/düşündürme/öğüt verme olsun diye indirdik. Taha Suresi Ayet 2-3.
Rabbinin yoluna hikmetle, güzel öğütle davet et ve onlarla, en güzel olan neyse o yolla mücadele et. Şüphe yok ki Rabbin, kendi yolundan sapanları en iyi bilendir. Ve O, gerçeğe kılavuzlananları da en iyi bilendir. Nahl Suresi Ayet 125.
Firavun’a gidin, çünkü o azdı.Ona yumuşak ve tatlı bir sözle hitap edin; belki öğüt alır, yahut ürperir. Taha Suresi Ayet 43-44.
Yemin olsun, size bir Kitap gönderdik ki, öğüt ve uyarınız/zikriniz/şerefiniz yalnız ondadır. Hâlâ aklınızı çalıştırmayacak mısınız? Enbiya Suresi Ayet 10.
Artık hatırlat, öğüt ver! Rabbinin nimetine yemin olsun ki, sen ne kâhinsin ne de cin çarpmış. Tur Suresi Ayet 29.
Yemin olsun ki, biz, Kur’an’ı öğüt ve ibret için kolaylaştırdık. Fakat düşünen mi var?! Kamer Suresi Ayet 17.
Belki de düşünüp taşınacak da öğüt kendisine yarayacak. Abese Suresi Ayet 4.
Eğer hatırlatmak yarar sağlarsa hatırlat/öğüt ver! İçine ürperti düşen, öğüt alacaktır. A’la Suresi Ayet 9-10.
İnsanlara tavsiyelerde bulunup öğüt vermekten çekinmeyelim. Olabilir ki yüce Allah’ın tek bir ayeti bile bir insanın üzerinde derin tesirler bırakabilir. Hemen olmasa da hayatının ilerleyen yıllarında bazı gerçekleri görmesini kolaylaştırabilir.
Hatırlat/öğüt ver; çünkü hatırlatıp öğüt vermek müminlere yarar sağlar. Zariyat Suresi Ayet 55.
İnsanlara iyiyi ve güzeli emredip de öz benliklerinizi unutuyor musunuz? Üstelik de Kitap’ı okuyup durmaktasınız. Hala aklınızı kullanmayacak mısınız? Bakara Suresi Ayet 44.
Görmedin mi ki, ALLAH nasıl bir örnek vermiştir: Güzel bir söz, güzel bir ağaç gibidir ki, onun kökü sabit, dalı ise göktedir. Rabbinin izniyle her zaman yemişini verir. ALLAH insanlar için örnekler verir; umulur ki onlar öğüt alır düşünürler. İbrahim Suresi Ayet 24-25.
Bu, insanlara bir açıklama, korunup sakınanlara da bir öğüt ve kılavuzdur. Ali İmran Suresi Ayet 138.
Rabbinin yolu işte budur; dosdoğru, kıvamında… Biz öğüt alan bir topluluğa ayetleri ayrıntılı bir biçimde açıkladık. En’am Suresi Ayet 126.
Bir kitaptır bu; sana indirildi, onunla uyarıda bulunasın diye ve inananlar için bir öğüt ve düşündürme olarak… O halde, bundan dolayı göğsünde bir sıkıntı olmasın. Rabbinizden size indirilene uyun; O’nun berisinden bir takım velilerin ardına düşmeyin! Siz ne kadar da az öğüt alıyorsunuz! Araf Suresi Ayet 2-3.
Biz bu Kur’an’ı sana, zahmet çekesin, bedbaht olasın diye indirmedik; Saygıyla ürperene bir hatırlatma/düşündürme/öğüt verme olsun diye indirdik. Taha Suresi Ayet 2-3.
Rabbinin yoluna hikmetle, güzel öğütle davet et ve onlarla, en güzel olan neyse o yolla mücadele et. Şüphe yok ki Rabbin, kendi yolundan sapanları en iyi bilendir. Ve O, gerçeğe kılavuzlananları da en iyi bilendir. Nahl Suresi Ayet 125.
Firavun’a gidin, çünkü o azdı.Ona yumuşak ve tatlı bir sözle hitap edin; belki öğüt alır, yahut ürperir. Taha Suresi Ayet 43-44.
Yemin olsun, size bir Kitap gönderdik ki, öğüt ve uyarınız/zikriniz/şerefiniz yalnız ondadır. Hâlâ aklınızı çalıştırmayacak mısınız? Enbiya Suresi Ayet 10.
Artık hatırlat, öğüt ver! Rabbinin nimetine yemin olsun ki, sen ne kâhinsin ne de cin çarpmış. Tur Suresi Ayet 29.
Yemin olsun ki, biz, Kur’an’ı öğüt ve ibret için kolaylaştırdık. Fakat düşünen mi var?! Kamer Suresi Ayet 17.
Belki de düşünüp taşınacak da öğüt kendisine yarayacak. Abese Suresi Ayet 4.
Eğer hatırlatmak yarar sağlarsa hatırlat/öğüt ver! İçine ürperti düşen, öğüt alacaktır. A’la Suresi Ayet 9-10.