Ya Vehhab!
Yokluğa sırf yok olduğu için varlık bahşedersin.
Nankörlerin bile rızkını kesmez inkar edenlere bile nefes verirsin.
Varlığın senin lütfundur senin ihsanındır.
Aciz varlığıma lütfunu ihsanını daim eyle...
EL-KAHHAR
"Galip gelen, emri altına alan” manalarına gelen”el-Kahhar” ismi Kur’an’ı Kerim’de 6 defa geçmekte.”Deki: Allah her şeyin yaratıcısıdır. O tekdir, Kahhar (her şeyi emri altında) dır” (Ra’d 16) ”el-Kâhir” ismi Kur’an’da iki defa geçmekte. Firavun ve adamları kendilerini ”el- Kahir” olan Allah’ın ismiyle isimlendirmişler. ”Biz onlara (iman edenlere) galip geleceğiz” demişler. (Araf 127) ama kendileri kahrolmuşlar.
İnsanın ürettiği teknolojiyle Rabbinin yarattıklarının sayımını yapabilmiş değil. O KAHHAR olan Rabbimiz milyarlarca yıldızı, yedi kat gökyüzünü ve yeryüzünü yıllardır yörüngesinde döndürür. Hiçbiri onun çizdiği yörüngeden dışarı çıkamaz.”Ya Kahhar, Ya Kahhar” diyerek esen fırtınalar, dağlardaki milyarlarca ağaçların çürüyen,kuruyan, kurtlanan dallarını budayıp temizleyiverir. “Ya Kahhar" diyerek coşan denizler, denizdeki kirleri, durgunluğu giderir ve canlılara can verirler. Eğer aslan da ve yılan da Rabbimizin Kahhar ismi tecelli etmeseydi insanlar aslanı eşek yapar, yılanı yük yüklemek için ip yapardı.
Eğer Kahhar ismi Kahraman insanlarda tecelli etmeseydi, insanlık zalimlerin elinde inim inim inlerdi. Kahraman müslüman Kahhara iman ettiğinden önce nefsini yener, sonra zalimlere karşı dikilir.
Ya Rezzak!
Hazinende yok yoktur, "Ol!" dersin her şey olur.
Yarattığın her canlının rızkı senin katında saklıdır.
Vahyin mümin kalplerin, selin akılların rızkıdır.
Ya Rabbi! Sana muhtaç olmak en büyük zenginligimdir.
Senin fakirin eyle beni!
Senin verdiğinle doymak en büyük lezzetimdir.
Sofranda ağırla beni...
Ya Melik!
Kimsenin kimseye fayda vermedigi gün hüküm senin.
Gökler yarılırken sahibim sensin.
Yıldızlar dağılırken sahibim sensin.
Varlığım bana ait degil, varım yoğum senin...
Elimde olanlar benim degil, sahiplendiklerim de senin...
Yokluğa düşürme beni, an senin.
Darlık verme kalbime, mekan senin...
Ya Kuddüs!
Sensin kuddüs. Kutsiyet sendendir, bundan öte laf olmaz.
Sen dilemezsen hiçbir sey pak sayılmaz.
Gönlüm sana yönelmedikçe saf olmaz...
Kanımı her nefeste temizledigin gibi, nefsimi arındır pak eyle.
Temizlenenlere muhabbet edersin gönlümü muhabbetinle temizle!
Ya Selam!
Sensin selam, sendendir selam...
Emrini dinler ateş ki İbrahim(as) için serin ve selametli olur.
İbrahim(as) gibi dostluğuna kabul eyle beni.
İbrahim(as) gibi ateşi gül eyle tenime...
Gül gibi ateşten çiçekler açtır ruhumda.
Selamını şebnem gibi dokundur kalbime.
__________________
Ya Mümin!
Sen hidayetini göndermezsen kalpler nasıl mutmain olur?
Sen kalplere itminan vermezsen kim inandığından emin olur?
Sen inandırmazsan kim mümin kalır?
Revamın tuzağına düşürme beni, nefsimin diline bırakma beni...
Öyle mümin eyle ki beni, pişmanlıklarım beni sana döndürsün...
Ya Müheymin!
Sensin gariplerin sığınağı,
Sensin kimsesizlerin dayağı,
Sensin hakkı himaye eden,
Sensin aklımı aldanışlardan kollayan,
Sensin ayağımı tuzaklardan kurtaran...
Sen ki zayıfları kuvvetlilerin şerrinden himaye edersin.
Mazlumların hakkını zalimlerden almayı vaat edersin.
Sen ki benim en küçük en önemsiz en gizli arzularımı da bilir bana merhamet edersin.
Nefsimin aldatmalarına kanmaktan koru beni!!
Aşağıların aşağısına yuvarlanmaktan koru beni!!
Ya Aziz!
İzzet senindir sendendir izzet
Sen dilersen kimse zillete düşmez
Sen vermezsen kimsede izzet kalmaz
Kalbim yalnız sana kanar
Yakınlığınla aziz eyle kalbimi
Ruhum yalnız seni arar
Huzurunla aziz eyle ruhumu
Halim yalnız sana aşikar
Başkalarının yanında rezil etme beni
__________________
Ya Cebbar!
Sen ki mağrurları gururlarına esir eylersin
Sen ki kibirlenenlerin boynuna kibirlerini tasma eylersin
Sen ki zor kullanıp zulmedenleri vicdanlarinin pençesine hapsedersin
Bir sineği vasıta eyle de Nemrutlardan kurtar beni
Bir asayı vesile eyle de firavunlara galip getir beni
Ebabilleri gönderde Ebrehlerin fillerinden koru kalbimi
Nefsimin beni isyana zorlamasına izin verme
Aklımın beni saptırmasına geçit verme
Hep itaat üzre sabit kıl beni...
Ya Mütekebbir!
Ben acizim sen Kadir'sin
Ben fakirim sen Rahim'sin
Ben ölüyüm sen Hayy'sın
Ben çaresizim sen Ehad'sın
Ben muhtacım sen Samed'sin
Ben sağırım işiten sensin
Ben körüm gören sensin
Ben dilsizim konuşan sensin
Ben yaratılıyorum yaradan sensin
Ben yokum var eden sensin
Ben hiçim ama emellerim büyüktür
Ben yoksulum ama isteklerim çoktur
Ben isterim çünkü sen büyüksün
Şahit yaz büyüklüğüne bu küçük kalbimi
__________________
Ya Hak!
Sen ol deyince her şey oluverir
Ol de olayım yarattıklarının arasında kalayım
Halk ettiğin gibi ahlaklanayım
Sen yarattın diye güzel olayım
Hep en güzel kıvamda kalayım
Ya Musavvir!
Yokluğa varlık suretini giydiren sensin
Hiçlige varlik boyasını çalan sen
Güzeli güzel kılan ancak senin tasvirindir
Sen ki yüzümü benim için biricik sevdiklerim için tanıdık eylersin
Katında makbul olan güzellikle tasvir eyle suretimi...
Ya Gaffar!
Gizli düşmanlıklarımı bilen sensin
Gözyaşlarıma değer veren sensin
Bilirim rahmet denizini bulandıramaz cümle günahlar
Rahmetinle arındır bağısla beni
Linkleri Sadece Kayitli Uyelerimiz Gorebilir. Uye Olmak Icin Tiklayiniz...
Ya Fettah!
Damla kadar da olsa sevabım lütfeylede cennetini aç bana
Şaşkında olsa aklım kerem eyle de sana gelen yolları aç bana...
Ya Alim!
Senin için bilmenin başı yoktur
Ben ancak sonradan bilirim
Senin bilmediğin bir an yoktur
Ben ancak bazen bilirim
Sen açık edip söylediğimi de bilirsin
Sen susup kendime sakladıgımı da bilirsin
Unutup kendimden sakladıgımı da bilirsin
Kendi kuyularıma aklımın iplerini salarım
Kendime aklım ermez sen beni benden çok bilensin
Kalbimin kuytularında el yordamıyla dolaşırım
Kendime kendim yetmez sen bana benden çok sırdaşsın
Bildiğimi bilenlerden eyle beni bilmediğimi bilenlerden eyle beni
Sana malum olan ayıp ve kusurlarımla utandırma beni...
Ya Kabıd! Ya Basıt!
Dara düşürürsün genişlik verdiğinde şükretmeyeni
Genişletirsin dara düştüğünde de şükredeni takdir senindir
Ya Rabbi! Sen ki imkansızı mümkün kılarsın
Darda koyma beni dara düştüğümde de şükredenlerden eyle beni
Sen ki asılları yanında tutarsın gölgede bırakma beni
Ya Hafid!
Öyle Hafid'sin ki yokluğa yuvarlarsın varlığıyla gurura düşeni
Öyle Hafid'sin ki zillete düşürürsün kendisini yücelteni
Gururdan azad eyle nefsimi zillete düsürme kalbimi
Ya Rafi!
Secdelerimle sultan eyle beni
Kulluğumla şereflendir beni
Katında rütbelendir beni
İyiler arasında an beni
Yükseklere al beni
Ya Muizz!
İzzetim varsa ancak senin verdigin kadardır
Yalnız sana itaat etmenin izzetini ver bana
İzzetine ayine et fakiri
Ya Müzill!
Sana boyun eğişim en tatlı sevincimdir
Senin kapına gelmeyen sonsuz çaresizlikler içindedir
Sana muhtaç oluşum en büyük şerefimdir
Cevapsız bırakma beni
Ya Semi!
Yare açık yare yare açmaya yare ne hacet
Feryadım duyulur aşikare dile dökmeye ne hacet
Güllerim döndü hare hare küsmeye ne hacet
Dil avare dudak bi çare parelenmeye ne hacet
Ya Basir!
Körüm körlüğüme bile
Körüm gördüğüme bile
Körüm gösterdiklerine bile
Vaat ettiğin cennetine bile körüm
Senin görmenle görür cümle gözler
Aç gözlerimi
Ya Hakem!
Sen ki varlık ağacını yokluğun karanlık köklerinden çıkarıp vücuda getirensin
Sen ki kalbimi bir nutfe gibi rahmetini rahminde besleyip büyütensin
Kalbime değen sızıları ince ince söz eyle
Yüzüme değen gözyaşımı damla damla rahmet eyle
Dudağıma değen heceleri deste deste dua eyle...
Ya Adl!
Sensin zulme ugrayanların dayanagı
Sensin mahzun kalplerin sığınağı
Senin adaletindir sığındığım senin nizamındır güvendiğim
Nefsime zulmetmekten koru beni
Adaletine razı eyle nefsimi
Eğrilmekten koru kalbimi
Rızana göre ölçülendir beni
Mizanında güzel eyle akibetimi
Kolay eyle sorgu sualimi
Hesap verme inceliğiyle yaşat beni
Zulmetmekten uzak eyle beni
Zulme uğramaktan koru beni
Ya Latif!
Senin hükümlerin her seyin her haline inceden inceye nüfuz eder
Hükmüne razi olmayı lütfet bana
Lütfunu hakkımda hükmün eyle
Hükmünü hakkımda latif eyle
Ya Şükür!
Sen ki bana iman verdin dalalette bırakmadın
Bense sana şükrümde hep eksik yetersiz kaldım
Şükrünün lezzetini her dem tattır kalbime dilime
Şükredebilmek bile senden gelen bir nimettir
Bu nimetin şuuruna erdir fakiri
Ya Aliyy!
En güzel sıfatlar bile seni nitelemeye yetmez
Senin lütfunun şulesidir bütün güzel sıfatlar
En mükemmel vasıflar bile seni vasfetmeye yetmez
Senin cemalinin gölgesidir bütün mükemmel vasıflar
Sen her türlü tasavvurun ötesindesin
Sen her türlü hayalin üzerindesin
Sıfatlarına hayaller erişemez yüceliğine akıl sır ermez
Senin lütfunla ulviyet kazanır alemler
Senin tenezzülünle mertebeler kazanır insan, cin ve melekler
Aczime yüce kudretinle medet eyle
Fakrıma ulvi yakınlıgınla imdat eyle
Sen ki içimin içinde olup bitenleri bilirsin yakinlığına al beni
Sen ki yüceler yücesisin senden başkasina boyun eğdirme beni
Ya Kebir!
Cümle efkar dar kalır senin kibriyanı anlamaya
Cümle sözler sığ kalır senin büyüklüğünü anlatmaya
Bir seni büyük bilenlerden eyle beni
Büyüklüğünü bilmekle genişlet fikrimi
Kibriyanı anlayacak akılla donat beni
Celalini görmekle genişlet kalbim
Ya Hafiz!
Hıfzının hazinesinde alem bir noktadan ibarettir
Hıfzının ayinesinde ay ve güneş sönük bir parıltıdan ibarettir
Bahar kışa döner birgün gün akşama çıkar
Sabahlar sendendir koru beni sabaha eriştir
Yıldızlar söner birgün dağlar yerinden oynar
Gökler senindir koru beni kapına yetiştir
Göklerde ölür birgün yer yerinden oynar
Her yer senindir koru beni menzile eriştir
Kuşlar dağılır birgün denizler kaynar ufuklar senindir
Koru beni ötelere eriştir
İsmim unutulur birgün sesim boşlukta çınlar
Yakınlıklar sendendir
Koru beni yakınlıgına eriştir
Defterim açılır birgün günahlarım çok tutar
Takdir senindir koru beni affını yetiştir
Sözüm biter birgün sessizlik uzar kelam senindir
Koru beni müjdeni yetiştir
Ya Mukit!
Sen ki herkesin her ihtiyacını her an görüp gözetirsin
Sana ayandır her türlü niyet ve hareketim
Sen ki sonsuzluk istediğini kalbime ilham edersin
Sana malumdur bütün dualarım ve isteklerim
Sen ki zayif ve acizleri yetim ve yoksulları kollayıp gözetirsin
Sana aşinadır acizliğim ve yetimliğim
Sen ki öncelikle yoksullara keremde bulunmayı seversin
Sana aşikardır sevapça yoksulluğum ve eksikliğim
Niyetlerimi güzelleştir ihlasa eriştir beni
Ömrümü ebede bitiştir cennetine yerleştir beni
Yoksulluğumu rahmetine ayine eyle baskasına el açtırma
Günahlarımı gufranına bahane eyle yüzümü kara çıkarma
...
Ya Hasib!
Emellerim hesaba gelmez arzularım sayıya dökülmez
Defterimden yanlışlarımı çıkar ki hesabım kolay olsun
İhtiyaçlarımın en küçüğüne hayallerimin hiçbirine elim yetişmez
Kalbimin sızılarını topla ki hesaba gelir bir duam olsun
__________________
Ya Kerim!
Ya Rabbi! Kereminle güzel eyle her halimi
Kereminle sevindir kalbimi
Sen ki en çok acizlere ve zayıflara ikram eylersin
Sen ki hiç sebepsiz hiç hesapsız kerem eylersin
Sen ki bir avuç tohumda bir bahçenin ağacını saklarsın
Cennetine al hiç bitmeyen ikramına eriştir beni
Kerem et bu acize az sevabını çok eyle
...
Ya Rakib!
Ömrümün her anında seni anmak dilerim
Lakin halim el vermez unuturum
Kalbime zikrini yerleştir uyandır beni
Ölüm anımı seni anarak yaşamak isterim
Lakin mecalim yetmez susarım
Dualarımı katına eriştir yandır beni
Hesap günü seni razı etmeyi arzu ederim
Lakin sevabım yetmez korkarım
Yaptıklarımı hayra eriştir iyilerle andır beni
__________________
Ya Mücib!
Arza hacet yok halim sana ayandir
Söze gerek yok sessizliğim sana beyandır...
Ya Vasi!
Varlık sensiz darlanır
Yokluğa sırf yok olduğu için varlık bahşedersin.
Nankörlerin bile rızkını kesmez inkar edenlere bile nefes verirsin.
Varlığın senin lütfundur senin ihsanındır.
Aciz varlığıma lütfunu ihsanını daim eyle...
EL-KAHHAR
"Galip gelen, emri altına alan” manalarına gelen”el-Kahhar” ismi Kur’an’ı Kerim’de 6 defa geçmekte.”Deki: Allah her şeyin yaratıcısıdır. O tekdir, Kahhar (her şeyi emri altında) dır” (Ra’d 16) ”el-Kâhir” ismi Kur’an’da iki defa geçmekte. Firavun ve adamları kendilerini ”el- Kahir” olan Allah’ın ismiyle isimlendirmişler. ”Biz onlara (iman edenlere) galip geleceğiz” demişler. (Araf 127) ama kendileri kahrolmuşlar.
İnsanın ürettiği teknolojiyle Rabbinin yarattıklarının sayımını yapabilmiş değil. O KAHHAR olan Rabbimiz milyarlarca yıldızı, yedi kat gökyüzünü ve yeryüzünü yıllardır yörüngesinde döndürür. Hiçbiri onun çizdiği yörüngeden dışarı çıkamaz.”Ya Kahhar, Ya Kahhar” diyerek esen fırtınalar, dağlardaki milyarlarca ağaçların çürüyen,kuruyan, kurtlanan dallarını budayıp temizleyiverir. “Ya Kahhar" diyerek coşan denizler, denizdeki kirleri, durgunluğu giderir ve canlılara can verirler. Eğer aslan da ve yılan da Rabbimizin Kahhar ismi tecelli etmeseydi insanlar aslanı eşek yapar, yılanı yük yüklemek için ip yapardı.
Eğer Kahhar ismi Kahraman insanlarda tecelli etmeseydi, insanlık zalimlerin elinde inim inim inlerdi. Kahraman müslüman Kahhara iman ettiğinden önce nefsini yener, sonra zalimlere karşı dikilir.
Ya Rezzak!
Hazinende yok yoktur, "Ol!" dersin her şey olur.
Yarattığın her canlının rızkı senin katında saklıdır.
Vahyin mümin kalplerin, selin akılların rızkıdır.
Ya Rabbi! Sana muhtaç olmak en büyük zenginligimdir.
Senin fakirin eyle beni!
Senin verdiğinle doymak en büyük lezzetimdir.
Sofranda ağırla beni...
Ya Melik!
Kimsenin kimseye fayda vermedigi gün hüküm senin.
Gökler yarılırken sahibim sensin.
Yıldızlar dağılırken sahibim sensin.
Varlığım bana ait degil, varım yoğum senin...
Elimde olanlar benim degil, sahiplendiklerim de senin...
Yokluğa düşürme beni, an senin.
Darlık verme kalbime, mekan senin...
Ya Kuddüs!
Sensin kuddüs. Kutsiyet sendendir, bundan öte laf olmaz.
Sen dilemezsen hiçbir sey pak sayılmaz.
Gönlüm sana yönelmedikçe saf olmaz...
Kanımı her nefeste temizledigin gibi, nefsimi arındır pak eyle.
Temizlenenlere muhabbet edersin gönlümü muhabbetinle temizle!
Ya Selam!
Sensin selam, sendendir selam...
Emrini dinler ateş ki İbrahim(as) için serin ve selametli olur.
İbrahim(as) gibi dostluğuna kabul eyle beni.
İbrahim(as) gibi ateşi gül eyle tenime...
Gül gibi ateşten çiçekler açtır ruhumda.
Selamını şebnem gibi dokundur kalbime.
__________________
Ya Mümin!
Sen hidayetini göndermezsen kalpler nasıl mutmain olur?
Sen kalplere itminan vermezsen kim inandığından emin olur?
Sen inandırmazsan kim mümin kalır?
Revamın tuzağına düşürme beni, nefsimin diline bırakma beni...
Öyle mümin eyle ki beni, pişmanlıklarım beni sana döndürsün...
Ya Müheymin!
Sensin gariplerin sığınağı,
Sensin kimsesizlerin dayağı,
Sensin hakkı himaye eden,
Sensin aklımı aldanışlardan kollayan,
Sensin ayağımı tuzaklardan kurtaran...
Sen ki zayıfları kuvvetlilerin şerrinden himaye edersin.
Mazlumların hakkını zalimlerden almayı vaat edersin.
Sen ki benim en küçük en önemsiz en gizli arzularımı da bilir bana merhamet edersin.
Nefsimin aldatmalarına kanmaktan koru beni!!
Aşağıların aşağısına yuvarlanmaktan koru beni!!
Ya Aziz!
İzzet senindir sendendir izzet
Sen dilersen kimse zillete düşmez
Sen vermezsen kimsede izzet kalmaz
Kalbim yalnız sana kanar
Yakınlığınla aziz eyle kalbimi
Ruhum yalnız seni arar
Huzurunla aziz eyle ruhumu
Halim yalnız sana aşikar
Başkalarının yanında rezil etme beni
__________________
Ya Cebbar!
Sen ki mağrurları gururlarına esir eylersin
Sen ki kibirlenenlerin boynuna kibirlerini tasma eylersin
Sen ki zor kullanıp zulmedenleri vicdanlarinin pençesine hapsedersin
Bir sineği vasıta eyle de Nemrutlardan kurtar beni
Bir asayı vesile eyle de firavunlara galip getir beni
Ebabilleri gönderde Ebrehlerin fillerinden koru kalbimi
Nefsimin beni isyana zorlamasına izin verme
Aklımın beni saptırmasına geçit verme
Hep itaat üzre sabit kıl beni...
Ya Mütekebbir!
Ben acizim sen Kadir'sin
Ben fakirim sen Rahim'sin
Ben ölüyüm sen Hayy'sın
Ben çaresizim sen Ehad'sın
Ben muhtacım sen Samed'sin
Ben sağırım işiten sensin
Ben körüm gören sensin
Ben dilsizim konuşan sensin
Ben yaratılıyorum yaradan sensin
Ben yokum var eden sensin
Ben hiçim ama emellerim büyüktür
Ben yoksulum ama isteklerim çoktur
Ben isterim çünkü sen büyüksün
Şahit yaz büyüklüğüne bu küçük kalbimi
__________________
Ya Hak!
Sen ol deyince her şey oluverir
Ol de olayım yarattıklarının arasında kalayım
Halk ettiğin gibi ahlaklanayım
Sen yarattın diye güzel olayım
Hep en güzel kıvamda kalayım
Ya Musavvir!
Yokluğa varlık suretini giydiren sensin
Hiçlige varlik boyasını çalan sen
Güzeli güzel kılan ancak senin tasvirindir
Sen ki yüzümü benim için biricik sevdiklerim için tanıdık eylersin
Katında makbul olan güzellikle tasvir eyle suretimi...
Ya Gaffar!
Gizli düşmanlıklarımı bilen sensin
Gözyaşlarıma değer veren sensin
Bilirim rahmet denizini bulandıramaz cümle günahlar
Rahmetinle arındır bağısla beni
Linkleri Sadece Kayitli Uyelerimiz Gorebilir. Uye Olmak Icin Tiklayiniz...
Ya Fettah!
Damla kadar da olsa sevabım lütfeylede cennetini aç bana
Şaşkında olsa aklım kerem eyle de sana gelen yolları aç bana...
Ya Alim!
Senin için bilmenin başı yoktur
Ben ancak sonradan bilirim
Senin bilmediğin bir an yoktur
Ben ancak bazen bilirim
Sen açık edip söylediğimi de bilirsin
Sen susup kendime sakladıgımı da bilirsin
Unutup kendimden sakladıgımı da bilirsin
Kendi kuyularıma aklımın iplerini salarım
Kendime aklım ermez sen beni benden çok bilensin
Kalbimin kuytularında el yordamıyla dolaşırım
Kendime kendim yetmez sen bana benden çok sırdaşsın
Bildiğimi bilenlerden eyle beni bilmediğimi bilenlerden eyle beni
Sana malum olan ayıp ve kusurlarımla utandırma beni...
Ya Kabıd! Ya Basıt!
Dara düşürürsün genişlik verdiğinde şükretmeyeni
Genişletirsin dara düştüğünde de şükredeni takdir senindir
Ya Rabbi! Sen ki imkansızı mümkün kılarsın
Darda koyma beni dara düştüğümde de şükredenlerden eyle beni
Sen ki asılları yanında tutarsın gölgede bırakma beni
Ya Hafid!
Öyle Hafid'sin ki yokluğa yuvarlarsın varlığıyla gurura düşeni
Öyle Hafid'sin ki zillete düşürürsün kendisini yücelteni
Gururdan azad eyle nefsimi zillete düsürme kalbimi
Ya Rafi!
Secdelerimle sultan eyle beni
Kulluğumla şereflendir beni
Katında rütbelendir beni
İyiler arasında an beni
Yükseklere al beni
Ya Muizz!
İzzetim varsa ancak senin verdigin kadardır
Yalnız sana itaat etmenin izzetini ver bana
İzzetine ayine et fakiri
Ya Müzill!
Sana boyun eğişim en tatlı sevincimdir
Senin kapına gelmeyen sonsuz çaresizlikler içindedir
Sana muhtaç oluşum en büyük şerefimdir
Cevapsız bırakma beni
Ya Semi!
Yare açık yare yare açmaya yare ne hacet
Feryadım duyulur aşikare dile dökmeye ne hacet
Güllerim döndü hare hare küsmeye ne hacet
Dil avare dudak bi çare parelenmeye ne hacet
Ya Basir!
Körüm körlüğüme bile
Körüm gördüğüme bile
Körüm gösterdiklerine bile
Vaat ettiğin cennetine bile körüm
Senin görmenle görür cümle gözler
Aç gözlerimi
Ya Hakem!
Sen ki varlık ağacını yokluğun karanlık köklerinden çıkarıp vücuda getirensin
Sen ki kalbimi bir nutfe gibi rahmetini rahminde besleyip büyütensin
Kalbime değen sızıları ince ince söz eyle
Yüzüme değen gözyaşımı damla damla rahmet eyle
Dudağıma değen heceleri deste deste dua eyle...
Ya Adl!
Sensin zulme ugrayanların dayanagı
Sensin mahzun kalplerin sığınağı
Senin adaletindir sığındığım senin nizamındır güvendiğim
Nefsime zulmetmekten koru beni
Adaletine razı eyle nefsimi
Eğrilmekten koru kalbimi
Rızana göre ölçülendir beni
Mizanında güzel eyle akibetimi
Kolay eyle sorgu sualimi
Hesap verme inceliğiyle yaşat beni
Zulmetmekten uzak eyle beni
Zulme uğramaktan koru beni
Ya Latif!
Senin hükümlerin her seyin her haline inceden inceye nüfuz eder
Hükmüne razi olmayı lütfet bana
Lütfunu hakkımda hükmün eyle
Hükmünü hakkımda latif eyle
Ya Şükür!
Sen ki bana iman verdin dalalette bırakmadın
Bense sana şükrümde hep eksik yetersiz kaldım
Şükrünün lezzetini her dem tattır kalbime dilime
Şükredebilmek bile senden gelen bir nimettir
Bu nimetin şuuruna erdir fakiri
Ya Aliyy!
En güzel sıfatlar bile seni nitelemeye yetmez
Senin lütfunun şulesidir bütün güzel sıfatlar
En mükemmel vasıflar bile seni vasfetmeye yetmez
Senin cemalinin gölgesidir bütün mükemmel vasıflar
Sen her türlü tasavvurun ötesindesin
Sen her türlü hayalin üzerindesin
Sıfatlarına hayaller erişemez yüceliğine akıl sır ermez
Senin lütfunla ulviyet kazanır alemler
Senin tenezzülünle mertebeler kazanır insan, cin ve melekler
Aczime yüce kudretinle medet eyle
Fakrıma ulvi yakınlıgınla imdat eyle
Sen ki içimin içinde olup bitenleri bilirsin yakinlığına al beni
Sen ki yüceler yücesisin senden başkasina boyun eğdirme beni
Ya Kebir!
Cümle efkar dar kalır senin kibriyanı anlamaya
Cümle sözler sığ kalır senin büyüklüğünü anlatmaya
Bir seni büyük bilenlerden eyle beni
Büyüklüğünü bilmekle genişlet fikrimi
Kibriyanı anlayacak akılla donat beni
Celalini görmekle genişlet kalbim
Ya Hafiz!
Hıfzının hazinesinde alem bir noktadan ibarettir
Hıfzının ayinesinde ay ve güneş sönük bir parıltıdan ibarettir
Bahar kışa döner birgün gün akşama çıkar
Sabahlar sendendir koru beni sabaha eriştir
Yıldızlar söner birgün dağlar yerinden oynar
Gökler senindir koru beni kapına yetiştir
Göklerde ölür birgün yer yerinden oynar
Her yer senindir koru beni menzile eriştir
Kuşlar dağılır birgün denizler kaynar ufuklar senindir
Koru beni ötelere eriştir
İsmim unutulur birgün sesim boşlukta çınlar
Yakınlıklar sendendir
Koru beni yakınlıgına eriştir
Defterim açılır birgün günahlarım çok tutar
Takdir senindir koru beni affını yetiştir
Sözüm biter birgün sessizlik uzar kelam senindir
Koru beni müjdeni yetiştir
Ya Mukit!
Sen ki herkesin her ihtiyacını her an görüp gözetirsin
Sana ayandır her türlü niyet ve hareketim
Sen ki sonsuzluk istediğini kalbime ilham edersin
Sana malumdur bütün dualarım ve isteklerim
Sen ki zayif ve acizleri yetim ve yoksulları kollayıp gözetirsin
Sana aşinadır acizliğim ve yetimliğim
Sen ki öncelikle yoksullara keremde bulunmayı seversin
Sana aşikardır sevapça yoksulluğum ve eksikliğim
Niyetlerimi güzelleştir ihlasa eriştir beni
Ömrümü ebede bitiştir cennetine yerleştir beni
Yoksulluğumu rahmetine ayine eyle baskasına el açtırma
Günahlarımı gufranına bahane eyle yüzümü kara çıkarma
...
Ya Hasib!
Emellerim hesaba gelmez arzularım sayıya dökülmez
Defterimden yanlışlarımı çıkar ki hesabım kolay olsun
İhtiyaçlarımın en küçüğüne hayallerimin hiçbirine elim yetişmez
Kalbimin sızılarını topla ki hesaba gelir bir duam olsun
__________________
Ya Kerim!
Ya Rabbi! Kereminle güzel eyle her halimi
Kereminle sevindir kalbimi
Sen ki en çok acizlere ve zayıflara ikram eylersin
Sen ki hiç sebepsiz hiç hesapsız kerem eylersin
Sen ki bir avuç tohumda bir bahçenin ağacını saklarsın
Cennetine al hiç bitmeyen ikramına eriştir beni
Kerem et bu acize az sevabını çok eyle
...
Ya Rakib!
Ömrümün her anında seni anmak dilerim
Lakin halim el vermez unuturum
Kalbime zikrini yerleştir uyandır beni
Ölüm anımı seni anarak yaşamak isterim
Lakin mecalim yetmez susarım
Dualarımı katına eriştir yandır beni
Hesap günü seni razı etmeyi arzu ederim
Lakin sevabım yetmez korkarım
Yaptıklarımı hayra eriştir iyilerle andır beni
__________________
Ya Mücib!
Arza hacet yok halim sana ayandir
Söze gerek yok sessizliğim sana beyandır...
Ya Vasi!
Varlık sensiz darlanır